Darendeliler Rehberi İle İlgili Önemli Açıklama

12.01.2016 - Salı 20:35

Bundan sekiz yıl önce Osman ÇOKYAŞAR tarafından kurulan darendelilerrehberi.com, okuyucularına herhangi bir açıklama yapmadan kapanmış ve yenileme ücreti ödenmediği için de boşta kalmıştı bildiğiniz üzere. Kendi çapında çalışan, didinen bir şeyler yapmaya gayret gösteren Osman Bey'in emeğine hürmeten alan adını âtıl bırakmadık ve Darende Gazetesi bünyesine aldık. Darendeliler Rehberi okuyucusu yine bu alan adından haber ihtiyacını karşılamaya devam etti.

 

Bugün gezinirken Osman ÇOKYAŞAR'ın bir diğer yayın organı olan "Adana Haber X" sitesindeki "Darendeliler Rehberi’nin sonu" yazısı dikkatimizi çekti.

 

Klasik Osman ÇOKYAŞAR formatında kaleme alınan yazılardan biriydi. "Yaptım, ettim, eyledim kimse benim kıymetimi bilmiyor; kimse reklam vermiyor..." diye rutin sitemlerini sıralıyordu Sayın Çokyaşar. Bir gazeteci bunları dile getirir mi, dile getirmesi doğru bir şey midir diye tartışmamak lazım aslında. Nihayetinde Çokyaşar da bir insan ve duygusal tepkimeleri ister istemez satırlara yansıyabilir.

 

Daha feci kısımlar alt satırlarda bekliyor bizi...

 

Aynen şöyle diyor kendileri "Şimdi Darendeliler Rehberi sitesini başka birileri satın almış. Darendeli büyüklerimize hakaret ediyorlarmış."

 

Sayın Çokyaşar'ın "Darendeli Büyükleri" kimdir bilinmez ama bizim nazarımızda Allah'tan daha büyüğü yok! Onun içindir kulun hatasını örtbas etmek gibi bir misyon edinmedik! Kendisine "gazeteci" sıfatını yakıştıran birisi, birincil kriteri olması lazım gelen objektifliği, nesnelliği bir tarafa bırakıp "ağam paşam, büyüğüm" diyerek belirli kesimleri kayırıyorsa, eleştirilemez kılıyorsa o vakitten sonra "gazetecilik" kelimesini ağzına almaya ar etmelidir.

 

Bu kadar mı? Hayır. Devam ediyor trajik satırlarına Sayın Çokyaşar.

Birebir alıntılıyorum.

 

Eee. Habercilik bıçaka benzer.
İster adam öldürürsün, istersen ekmek kesersin.
Ben ekmek kesiyordum.

 

Evvela şunu diyeyim "bıçaka"değil bıçağa... İmlaya riayet bu işin namusudur. Habercilik gibi bir kamu hizmetini bıçağa benzeten yazar mealen "Biz bu işi iyi niyetle yapıyorduk ama bakın görün bıçak gibi kullananlarda var" şeklinde haddi aşan ve hakkı olmayan bir yorumda bulunuyor.

 

Devam ediyor zat-ı âlileri...

 

Şu an www.adanahaberx.com sitemde işime gelen, beni seven sayan Darendelilerin haberlerini yayınlıyorum.

 

Sevgili Çokyaşar...

Bir.

 

Habercilik, sizin deyiminizle "işine geleni, seveni sayanı yazmak" değil doğruları yazmak, halkı doğru bilgilendirmektedir. Kamu faidesi anlayışını sol yanına kazımaktır!

İki.

 

Habercilik, imlasız bir kaç satır için hemşehrilerine kötü sözler söylemek değil... 
Verdiğiniz üç-beş kuruşluk hosting parasını başa kakmak hiç değil... (Gaye hizmetse hosting de nedir ki!?İstiyorsanız ben size beleş vereyim!)
Kimse reklam vermiyor diye küsüp kapatmak da 
değil... (Her şey paradan ibaret değil, paradan kıymetli şeyler de var.)

 

Habercilik;

 

Darende Gazetesi gibi bir ay içinde dört defa hukuksuz mahkeme kararlarıyla engellenmesine rağmen, beşinci alan adıyla yılmadan usanmadan doğruları yazmaktır. Cesur olmaktır!

 

Onun içindir ki bu mesleği namusuyla, bedel ödeyerek yapan bir yayın organına dil uzatmak haddinize değildir!  Olamazda ...

 

Fakat şu da var ki beşer, elbete şaşar.

Özür dilemeniz kızgınlığımızı gidereceği gibi sizi sevip sayan hemşehrilerinizin de sizin hakkınızda sukutu hayale uğramasına mâni olacaktır.

 

 

YORUM YAZ

Yorum Yazabilmek İçin Lütfen Giriş Yapın.