Somuncubaba Filminin Darende'de Çekilmesine "Vakıf" Engeli!

15.05.2017 - Pazartesi 16:04

Darende'nin ilk ve tek bağımsız ve özgür yayın organı Darende Gazetesi yeri yerinden oynatacak bir gerçeği daha gün yüzüne çıkardı. Geçtiğimiz yıl vizyona giren ve Darende'de medfun büyük gönül insanı Şeyh Hamidi Veli (Somucubaba)'nın hayatını anlatan ilk sinema filmi olan "Somuncubaba Aşkın Sırrı" filminin bütünüyle Aksaray'da çekilmesi ve Darende'ye yer verilmemesi eleştirilere neden olmuştu.

Gazetemiz Somucubaba Beyazperdeye Darende'siz Yansıdı! haberiyle Malatya ve Darende'deki yetkilileri 'ilgisizlikleri' dolayısıyla eleştirmiş ve filmin içerik olarak noksanlıklarına değinmiştik. 2005'de Darende çekilen 'Kenger' filminden de tanıdığımız Darende genç sinemacı Serhat ÖNAL gönüllü olarak emek verdiği Somuncu Baba Aşkın Sırrı filmiyle ilgili haberimizdeki eleştirilere cevaben çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

Somuncubaba Aşkın Sırrı Filmini Darende'de Çekecektik!

Sektörde Darende Tutkusu ile tanındığının altını çizen Serhat ÖNAL, Somuncubaba filminin de gönüllü emektarlarından biriydi. Filmi Darende'de çekilmesi için yakinen tanıdığı Yönetmen Kürşat KIZBAZ ile görüştüğünü ifade eden Önal, konuyla ilgili yasal izinleri temin etmek adına Kültür Turizm İl Müdürlüğü gibi kurumlarla irtibat kurduklarını ve kendilerine "Hulusi Efendi Vakfı ile görüşün..." şeklinde cevap verildiğini aktardı.

Bunun üzerine Hulusi Efendi Vakfı ile iletişime geçmeyi deneyen yapımcı ekip, vakfın baş dalkavuğu olarak bilinen müezzin Musa T.'den, vakıf başkanı Hamidettin ATEŞ ile görüşmek için randevu almaya çalışsa da başarılı olamadı. Musa T'nin sürekli kendilerini oyaladığı bilgisini doğrulayan Önal, o günden sonra motivasyonlarının iyiden iyiye düşmeye başladığını kaydetti.

Musa T. engelini aşarak direkt olarak Hamidettin ATEŞ'e ulaşmayı da deneyen Somuncubaba filmi ekibi sözde Darende'ye hizmet eden bir vakfın "efendi" lakaplı başkanından hiçbir alaka göremediklerini ifade etti.

 

VAKIF TROLLERİ: "Bunlar para koparmaya çalışıyor, film bahane!"

Film ekibinin Somuncu Baba filmini Darende'de çekmek için ısrarını sürdürmesi üzerine yıldırma faaliyetlerine girişen Hulusi Efendi Vakfı'nın "Bunlar para koparmaya çalışıyor, dikkat edin, kanmayın..." gibi yaygaralarla kirli bir propaganda yaptığını da doğrulayan Önal, "Tüm heyecanınımız, hevesimiz, motivasyonumuz çökmüştü. Projeyi artık rafa kaldırmaya karar verdik." şeklinde konuştu.

 

FİLMİN YÖNETMENİ KÜRŞAT KIZBAZ: "BU NASIL BİR VAKIFTIR?!"

Konuşmasını sürdüren Darendeli genç sinemacı Serhat ÖNAL, "Beni sektörde bilen bilir. Darende sevdalısı bir insanım. Beyaz perdede Darende'nin görünmesi Darende adının zikredilmesi bana öyle bir mutluluk veriyor ki anlatamam. Somuncubaba Aşkın Sırrı filminin yönetmeni Kürşat KIZBAZ'a da yolculuk sırasında memleketin Darende'yi öve öve bitiremedim.Tüm bu tatsız olaylar meydana gelip, filmi rafa kaldırma raddesine gelince Kürşat KIZBAZ'a ve tüm ekibe de mahcup oldum. Kendisi bana dönerek sinirli bir halde 'Bu nasıl bir ilçedir, bu nasıl bir vakıftır?!' deyince verecek tek kelime cevap bulamadım ilçem adına yerin dibine girdim."

 

AKSARAY BELEDİYESİ'NDEN GELEN DESTEK HER ŞEYİN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Artık filmi çekmekten iyiden iyiye vazgeçmiştik. Vakfın değil film çekmek kameranın düğmesine bastırmayacak kadar gözünü kararttığını anlamıştık. Heyecanımız hevesimiz kaçmıştı. Fakat ansızın Aksaray Belediyesi'nden gelen bir telefon her şeyin seyrini değiştirdi. Her türlü desteği vereceklerini söylediler. Bunun üzerine filmi Aksaray'da çekmeye karar verdik tüm bu olumsuzluklara minik bir tepki olarak da filmde Darende'ye yer vermek istemedik. Haberinizde yer alan eleştirilere kısmen katılıyorum ama olayın bir de bu yönü var.

https://www.youtube.com/watch?v=aw12ObhJiq4

 

VAKIF ÇEKİMLERE MANİ OLUR DİYE ÇALIŞMALARIMIZI BASINA DUYURMADIK

Söyleşi sürerken muhabirimizin "Bu filmin kaderi biraz da İslamiyetin Doğuşu adlı müthiş filme benziyor. İslam dünyasının usta yönetmeni Mustafa AKKAD'da dünyanın islama bakışını değiştiren Er Risale (İslamiyetin Doğusu) filmini çekerken yobaz Suudi Arabistan zihniyetinin ihanetine uğramış, onlarca kişilik ekibi ve tırlar dolusu malzemesiyle çölün ortasında çaresiz kalmıştı. Derken Arap Baharı sırasında linç edilerek öldürülen Libya Lideri Muammer KADDAFİ bu filme sahip çıkmış ve islam dünyasını anlatan muhteşem bir film tüm engellere rağmen Allah'ın izniyle beyaz perdeye yansımış ve milyonları göz yaşına boğmuştu. Ben yaşamış olduğunuz bu kötü tecrübeyle bu mühim hadiseyi benzer buldum." şeklindeki yorumuna Serhat ÖNAL şöyle cevap verdi.

Maalesef, ne acıdır ki öyle. Aksaray'da çekerken bile içimiz rahat değildi. Vakıf bir şekilde çekimleri sabote eder diye işimizi gizli gizli yaptık ve basına fazla duyurmadık. Böylesi bir filmi Darende'de çekemediğimiz için içimde duyduğum o derin üzüntü ve pişmanlığı size anlatamam...

YORUM YAZ

Yorum Yazabilmek İçin Lütfen Giriş Yapın.