Gerçek Bir Gönül İnsanı Hacı Hasan Efendi (Akyol)

Dindarlığın, Allah aşkının yanlış kişilerle temsil edildiği, peygamber soyundan geldiğini iddia edilip dini ve insani değerlerin yozlaştırıldığı şu zamanlarda Hacı Hasan Efendi gibi gönül insanlarının örnek hayatı, yaşamamıza ışık tutacak zenginlikler taşıyor. Darendeli yazarlardan Hilmi KEYHIDIR sosyal medyadaki köşesinde örnek insan Hacı Hasan AKYOL'u kaleme aldı. İşte Keyhıdır'ın yazısından bazı kesitler.

GÜÇLÜKLER İÇİN SÜRÜLEN BİR ÖMÜR...

Hacı Hasan Efendi, Darende'nin ilk müftülerinden Merhum Hatip Hasan Efendinin torunu, Mehmet Efendinin de oğludur. 1898 yılında dünyaya gelmiş babası ile annesini kısa aralıklar içinde kaybeden Hacı Hasan efendi iki yaşında yetim ve öksüz kalmıştır.
Askerlik çağına kadar amcası Mustafa Efendinin himayesinde yetişmiş manifatura ve dahili ticaretin erbabı olmuştur. Askerlik görevine Batumda başlamış daha sonra başçavuş olarak İstanbul'a gitmiştir. Sekiz yıl süreyle askerlik hizmeti için İstanbul'da kalmıştır.
İstanbulda kaldığı müddet içinde zamanını boş geçirmeyip, Mustafa Haki Efendi'ye intisap ederek manevi sahada hizmet görmüştür. Kasapbaşızade Hüseyin Efendinin askerlik şubesine verdiği dilekçe ile sekiz yıl aradan sonra Darende'ye gelen Hacı Hasan Efendi, askerliğinin altı ayını güründe tamamlamıştır. Mustafa Haki Efendi hazretlerine intisabından sonra Niksarlı Hacı Ahmet Efendi'ye intisap eden Hacı Hasan Efendi onun da vefatı ile 1925 yılında, İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Efendiye intisap etmiştir.

HALKIN İÇİNDE TEVAZU SAHİBİ BİR İNSANDI

Şerefiye sokağının orta kısmında Hacı Hasan Efendi'nin camcı dükkanı olduğundan arzu eden herkesin görme ve tanıma imkanı vardı. Simasında ayrı bir görünüm ve güzellik vardı. Gönlü okşayan hitabı ayrı bir değerdi. Camcılık dükkanını son dönemlerde oğlu Haki Efendiye kırtasiye dükkanı olarak devreye soktuğundan kendisi aralıklarla dükkana gelir ,dükkanda olduğu zamanlarda her gelen kişiye gülen ve çekici simasıyla ayrı bir alaka gösterir gönülleri okşardı.

Elini asla öptürmezdi, yaşlılara ve çocuklara latife eder onlara hizmeti de kendisi görür, orta yaşlıları ise kendi haline bırakırdı.kendisi hediyeyi asla kabul etmez ihvanlar arasındaki hediyeleşmeye mutlu olurdu.
Sabah namazından önce cemaatine Kur'andan mealen bilgi verir, evde namaza kalkamayanların kalkmasına yardımcı olunması için sabah namazını erken kıldırma alışkanlığına sahipti. Giyimine ayrı bir özen gösterir, pardesüyü üstünden eksik etmezdi. Evin hanımlarına iltifat edilmesini daima öğütleyen Hacı Hasan Efendi yaşamı içinde hanımının yemeğine asla bahane bulmadığını örnek olarak belirtirdi.
Darendemizin manevi büyükleri içinde ayrı bir ismi ve saygınlığı olan Hacı Hasan Efendinin gönüllerde ve dillerde çok sayıda manevi anıları mevcuttur. Kendisine zaman zaman iletildiğinde asla rıza göstermez 'Sen kendini bana anlatıyorsun' şekli ile karşısındakini yüceltmeye çalışırdı.

CAMİİ AŞKI İLE DOLUYDU, KURTBAĞI CAMİSİNİ İNŞA ETTİRDİ

Kurtbağı Camisini oğullarının yardımı ile ibadete açıp, giriş kapısı üzerindeki levhaya da, GÖNÜL BİRLİĞİYLE ESHABI HUZUR,YAPAR BU CAMİİYİ NUR ALA NUR yazısını yazarak diyanetin himayesine vermiştir.
Adana'da kırtasiyecilikle uğraşan oğlu Sabit Akyol o tarihlerde Zonguldak ilinde iş sahibiydi, caminin yapımında babasının isteğini anında karşılar gönlü hoşnut ederdi.
Merhum İhramcızade İsmail Hakkı Hazretlerinin Darende'de, İsabeyzade Hacı Ahmet Efendi'den sonra ziyaret edip konakladığı evlerden birisi de Hacı Hasan Efendinin hanesiydi. Somuncubaba Camii İmam Hatibi Merhum Hulusi ATEŞ'in de Hacı Hasan Efendi'ye çok büyük sevgisi ve hürmeti vardı.

MİSAFİRPERVER, MÜTEVAZİ BİR GÖNÜL İNSANI

Hacı Hasan Efendi Darende'de bulunduğu süre içinde gönül dostlarını şimdi ki Kurtbağı Mevkisindeki iki katlı evinin kapıdan giriş bölümünün sağ başındaki özel odasında kabul eder ve ağırlardı. Köprügözüne varmadan sol tarafta bulunan mütevazi evinin önüne gelen kişilerin "Burası Hacı Hasan Efendinin eviydi" demeden geçenine az rastlanır. Öyle ki Darendeyi gezmeye giden Darendeliler Kurtbağın'da Hacı Hasan Efendinin evinin önünden geçip ilgi duymazlar ise, kendilerini Darende'ye gitmiş saymazlar. Mütevazi evini görmek manevi ziyaret olarak kabul edilir.
Hacı Hasan Efendide gönül inceliği ve nezaket kuralı son safhadaydı ziyaretine gelen misafirlerine, hizmetleri kendi eliyle yapar, sadece çay ikramını ve şeker kırma görevini Kıhtırzade Hacı Feyzi Efendi ile, Basri ZONTUL'a sevaba nail olsunlar diye müsaade ederdi. Hacı Hasan Efendinin Darende'de değer verdiği şahsiyetler arasında Boyrazoğlu Emin Efendi, Kıhtırzade Hafız Hüseyin Efendi ile Hacı Feyzi Erdem'in yeri ayrıydı, zamanı nisbetinde evlerine uğramayı manevi ağırlığını hissettirmeyi ihmal etmezdi.

DARENDELİLER OLARAK HACI HASAN EFENDİ HAKKINDA KALEM OYNATMADIK

Sivas doğumlu Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu Fatih Çınar isimli kardeşimizin Hacı Hasan Efendi hakkındaki tez çalışmasına atfen,yayınladığı HACI HASAN EFENDİ Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı isimli kitabını okudum. Kitabı okuyunca bir hayli düşündüm ama iyi düşündüm,neticede Sivaslı Fatih çınar kardeşime hak verdim.Nice kalemlere ve imkanlara sahip biz Darendeliler,Hacı Hasan Efendi Hazretleri hakkında kalem oynatmazsak elbetteki yetersiz bilgilerle nice gönüldaşlar meydana çıkacak İhramcızade İsmail hakkı Efendi hazretlerinin mükerrer defalar ağırlığını belirtmesine rağmen,mükemmel bir hazineyi,küçük bir camekana yerleştirecektir. Onun için hak verdim yazara.

Darendeli gönül insanını rahmet ve minnetle anıyoruz.